Safranbolu’nun geleceği gelenektedir.
Osmanlı konut mimarisinin en güzel örneklerinin tebarüz ettiği Safranbolu, bu özelliğinin yanı sıra mevcut kültürel birikimini diğer Osmanlı kentleri ile etkileşerek zenginleştirebilecek imkânlara sahip bulunmaktadır. Bu noktadan hareketle Safranbolu’nun geleneksel yaşam tarzı devam ettirilirken; kültürel vasfını çeşitlendirerek, günümüz kent turizmine daha fazla katkıda bulunulması sağlanabilir. Birçok yazar, şair ve düşünüre ilham kaynağı olan tarihi kentte, Sadrazam Köprülü Mehmed Paşa ve İzzet Mehmed Paşa adına yaptırılan camiler de bu açıdan öne çıkarılması gereken yapılardandır.
Safranbolu’ya ses vermek, onu Üsküdar’da olduğu gibi boğaz vapurlarının arasına katışmış ezan sesi ile bezemek; tarihi kenti, Türk – İslam kültürünün içinde daha çok manalandıracaktır. Görselliğin başkenti, böylece sesine de kavuşacaktır.
Tarih-i Safranbolu
12.yy’da Safranbolu’nun fethi ile buraya göç eden konar-göçer Türkmen toplulukları kale etrafında yerleşerek şehir hayatına adapte olmaya başlamışlardır. Sonrasında ise mıntıkanın iklimi ve coğrafi yapısı, tarihi kasabada yazlık-kışlık ikamet tarzını zorunlu kılmış ve uzun yıllar bu gerekçeyle gerçekleştirilen mevsimsel göç hareketi, Karabük kentinin kuruluşuna kadar da devam ettirilmiştir.
Tüm Osmanlı’da olduğu gibi geleneksel Safranbolu’da da ahşap yapıların özellikle 17. ve 18. yy’larda çeşitli yangınlar sonucunda tahrip olduklarını biliyoruz. Böylece bunların yerine taş malzemeden daha sağlam yapıların yapılması zaruri bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmıştır. Örneğin Safranbolu siluetinde oldukça önemli bir yeri olan görkemli Cinci Han da (1640–1648) bunlardandır. Safranbolu’nun genel görüntüsü ise 1661’de inşa edilen Köprülü Mehmed Paşa Camii ve 1796’da yaptırılan İzzet Mehmed Paşa Camisinin tamamlanmasıyla günümüzdeki olgun şeklini almıştır. Bu nedenledir ki görsel Safranbolu’nun temel yapılarından olan bu iki sadrazam camisi Safranbolu’nun sesi için de bize çıkış noktası olmuştur.
Safranbolu’ya Çift Ezan Önerisi
Safranbolu, Osmanlı imparatorluğu kent mimarisinin camiler etrafında kurulmuş, konut-sokak ve çarşı ilişki ağını tüm vasıflarıyla taşımaktadır. Safranbolu’ya günümüzde de İstanbul’un bazı estetik gelenekleri uyarlanarak, tarihi kente kültürel bir ayrıcalık sağlanabilir. Bu itibarla ilk defa Fatih Sultan Mehmed zamanında İstanbul’daki bazı camilerde icra edilen çift ezan uygulamasının Safranbolu’da hayata geçirilebileceğini düşünüyorum. Nuruosmaniye ve Gazi Atikali Paşa camilerinde 1930 yılından itibaren kesintisiz olarak sürdürülen çift ezan okuması, son zamanlarda da Üsküdar Mihrimah Sultan ile Valide Sultan Camii ve Sultan Ahmed Camii ile Firuz Ağa Camileri arasında olduğu gibi Köprülü Mehmed Paşa Camisi ile İzzet Mehmed Paşa Camisi arasında da uygulanması ilgi çekecektir.
Çünkü Safranbolu’nun doğal ve geleneksel yaşam biçimi, buraya gelen misafirler tarafından görülür ve hissedilebiliyorken; bunu salt turizm anlayışından sıyırıp, İslami geleneklere uygun halde ‘‘estetice’’ hale getirmek ve İslam’ın evrensel davetine de özel bir şekilde yer vermek bizim elimizdedir. Bunun için yabancı ve yerli turistlerin gözündeki Osmanlı algısını kentin her zerresine hâkim kılmak adına makamına uygun ‘‘çift ezan’’ okumasının özellikle Üsküdar örneğinde olduğu gibi ilçemizde de duyulmasını önemsiyorum.
Çift ezan düşüncesinin zihnimde canlanmasından sonra Safranbolu’nun sesine kulak veren Prof. Dr. Doğan Kuban’ın 2009 yılında Safranbolu’da yaşadığı bir anısı dikkatimi çekmiştir. Kuban, Safranbolu’da bir sabah vaktini şöyle aktarır: ‘‘…Safranbolu’da ilginç bir olay başıma geldi. Sabah ezanında nasıl olduysa bir aralık sadece bir müezzinin ezan sesi geldi. Öteki müezzinler hoparlörlerini henüz açmamışlardı. O zaman kendimi eskiden olduğu gibi Boğaziçi’nde karşı sahilde Bebek Camisi imamının sesini dinlermiş gibi hissettim. Sanki bu hoparlör sesi değil, insan sesiydi. Ve yüzlerce, binlerce yıllık bir kültür gösterisi idi. Ve Safranbolu’ya da uyuyordu. Yeniden çocukluğumu yaşadım. Ve yaşım kadar büyüdüm. Tarih genelde öyle bir boyuttur’’ demektedir. (Cumhuriyet, 26.06.2009, Bilim Teknik)
Ben de bu yazımda, İmparatorluğun başkentinde tüm görkemiyle uygulanan çift ezan uygulamasını Köprülü Mehmed Paşa ve İzzet Mehmed Paşa Camileri özelinde tarihi kasabaya da önererek, kültürel iklimin bu kentte daha da zenginleşebileceğini umut ettim. Öyle ki tarihi Safranbolu’da 40 yıldır yapılan restorasyonlar ile kültürel kalkınmayı bütünleştirmenin geleceğe bırakacağımız en büyük miras olduğunu bu vesile ile vurgulamış oluruz.
Ümit ediyoruz ki yerel korumada 40. yılına, UNESCO Dünya Miras Listesine dahil oluşunun ise 20. yılına ulaşan Safranbolu, bu mirasını zengin kültürü ile çeşitlendirecektir. Muhabbetle…
*Müze Kent Safranbolu Gazetesi Ekim-Kasım-Aralık 2014
Fotoğraf Nihal Gamze Demir